Kayıtlar

Ağustos, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Pencere - Şebnem Denk ile Söyleşi

Resim
Ben Erman Şahin. 2023'te Grapon Kağıtları'nda  sevgili Şebnem Denk'i ağırladım. Ş öyleşimizi İmleç'te yeniden yayımlamaktan mutluluk duyuyorum. Sevgili Şebnem, "Tengömlek" bize unuttuğumuz bir duyguyu, samimiyeti hatırlatıyor. Yüzeysel sohbetlerin yaygınlaştığı bu çağda, samimiyeti ısrarla dile getiren cümlelerle okurlarının karşısındasın. Eksik olanı dile getirmek nasıl bir şey? Sevgili Erman öncelikle sana çok teşekkür ederim.  Zaman çok hızlı akıyor ve doğrusu çok tetikleyen var günümüzde. Kitaba konu olan 1970’li yıllar, görece, zamanın daha yavaş ilerlediği, algımızı yönlendirmekte daha özgür olduğumuz yıllarmış diye düşünüyorum. Dünya bugünkü kadar büyük ama bilinir değil doğrusu. İnsan ilişkilerinin ön planda olduğu, hedeflerin ulaşılabilirliğinin çalışmakla gerçekleştirilebileceği, ortak sıkıntıların ortak çözümle sonuçlandırılabileceğine inanılan bir zaman. Sıklıkla yaşanan elektrik kesintileri, radyonun yaygın oluşu, televizyon olan evler...

Şiir'in Bahçesinde Söyleşiler - Selda Kırmızıçiçek ile Söyleşi

Resim
Ben Erman Şahin. 2023'te Bubisanat'ta yayımlanan Şiir’in Bahçesinde Söyleşiler bünyesinde sevgili Selda Kırmızıçiçek'i ağırladım. Söyleşimizi İmleç'te yeniden yayımlamaktan mutluluk duyuyorum. Sevgili Selda, hoş geldin. Yakın zamanda ilk kitabınla bizlerle oldun. Edebiyatın önemli ama bir o kadar da görünmeyen yanı olan Çocuk Edebiyatı ile ilgilisin. Bu önem ve sessizliğin arasında çocuklara dair bir şeyler kaleme almak ve bunu paylaşmak nasıl bir his? Merhabalar, çocuklara dair bir şeyler kaleme almak benim için yeni olsa da çocukların dünyasında olmak, onlarla gülmek, heyecanlanmak yaşamımda uzun yıllar öncesine dayanır. Yazdığım küçük skeçleri arkadaşlarımla oynamakla başlayan yazma isteğim, lise yıllarımda çevremdeki çocuklar için eğlenceli ve bir o kadar da heyecan verici masallar anlatmaya dönüştü. Kendi hayal dünyamda canlandırıp anlattığım masallarla kitaplara erişmenin zor olduğu zamanlarda kendime ve diğer çocuklara alan açardım. Tabii ki yazmak;...

Mehmet Ali Türkan'ın "Bir Duvar Kalıntısı Üzerine Epigram Çalışması" Adlı Eseri İmleç'te

cüret et ellerini ellerimden ayıkla sırtımı devirmeme henüz hazır değil çünkü dünya dünya, çünkü senin ellerini sayıklamandır ellerin ki bir damla sudur                 rahim kurcalayan oysa ne kadar kurcalansa da rahim suyun suluğu çark ettirilmiştir suya güğüm çatlatacak kudreti de bir damla suya rabt olmanın çıldırmışlığındayım ben bak üstelik kollarında uçurum uyutan bir körüm semboller ve başkalarına körler de                         kimseye duvar aşırtmaz gözlerimden cay gözlerinden cay gözlerden cay           kör gözlere sataşmak           uçurum uyandırır çünkü yaşamak başlatır yaşamak ki ağzın toprağa sulanmasıdır ey bin telaşın çocuğu ağzımın oyalandığı sır               üstüme kahkahalar sal               utandır beni             ...